şunuda söylemeliyim Niang'ı aramadım değil.Bienvenu'ye kötü demiyorum ama Alex'e ayak uyduramadı sürekli defansın arkasında kalıyor.Ha defansa yardım etmiyor mu ? Ediyor ama ileride çok fazla etkili olamıyor.Neyse golde katkısıda yok değildi Bienvenu'nun.Dakikalar 60'ı gösterirken Ziegler-Bienvenu ve Caner 3'lüsünden sonra Caner'in şutunda kaleci Cenk kurtarıyor ancak Alex affetmeyerek topu ağlara yolluyor.Skor 1-1'e geldikten sonra baya rahatladım.Ama golden 4-5 dakika sonra Aykut Hoca'nın Caner ve Mehmet Topuz'u oyundan alıp Stoch ve Özer'i oyuna sokması biraz garibime gitmedi değil.Bu değişikliklerden önce Almeida oyuna girdi.Zaten adamda boy var ben kesin öyle yada böyle gol atar diye düşünüyordum.Beni yanıltmadı.Dakikalar 72'yi gösterirken Quaresma'nın ortasında tabi burda Bekir'in yediği çalım ve Ziegler'in Almeida'yı arkada bırakmasıda var Almeida kafayı iyi vurarak skoru 2-1'e getiren golü atıyor ve Beşiktaş'ı rahatlatıyordu.Artık bitime 3-4 dakika var uzatmalar hariç Necip Emre'ye faul yapıyor ve topun başında Alex ve Baroni var.29 metre kadar bir uzaklık ve 2 kişilik baraj.Baroni öyle güzel vuruyor ki top tam köşeden filelerle buluşuyor.Golden sonraki sevinçte görülmeye değerdi.
Chelsea Cole'nin pasında Raul Meireles topla buluştu daha sonra düzgün bir vuruş yapan Meireles skoru 1-0'a getiren golü attı.Bu golden 2-3 dakika sonra Lampard'ın pasında topla buluşan Torres güzel bir vuruş yaparak topu ağlara yolladı ve skoru 2-0'a getiren golü attı.Her şey çok iyi gidiyordu.Torres'in golünden 16 dakika sonra sağ kanattan Anelka'nın ortasına iyi yükselen Torres oldu ve kendisinin 2 takımının 3.golünü atmış oldu.Daha sonra ilk yarının bitmesine 2-3 dakika kala sağ kanattan kullanılan serbest vurusta Malouda iyi yere orta açtı ve Ivanovic aradaki farkı 4'e çıkaran golü attı.İlk yarı böyle bitti ve ikinci yarıda 70.dakikaya kadar gol olmadı.Sağ taraftan ortayı açan Bosingwa'nın topuna Torres vurdu ancak kaleci hat-trick'i engelledi daha sonra Kalou golü atarak maçın skorunu belirleyen isim oldu.
kadar süper bir atmosfer olamazdı yaklaşık 500 kişiyle bu ses çıkıyorsa Kadıköy nasıldı ? En son gittiğim Fenerbahçe maçı 2004’de Adanaspor ile oynadığı maçtı hayal meyal hatırlıyorum herneyse takım sahaya girdi bi yandan ıslık bi yandan alkış tüylerim diken diken oluyor ne yapacağımı bilmiyordum.Hemen alkışladım tabii sonra kapalıdan büyük bir alkış sesi yükseldi.Anlayacağınız Fenerbahçe’liler çoğunluktaydı.Daha sonra ısınma hareketleri felan derken Fenerbahçe tribünleri oyuncuları teker teker çağırıp 3’lü çektirdiler.Cidden böyle bir şeyi daha önce yaşamamıştım kalbim hızlı hızlı çarpıyordu.Birde en çok sevindiğim olay ise Fenerbahçe tribünlerinin hafta içinde kavga ettiği söylenen Semih ve Caner'i Caner Semih el ele diyerek çağırmasıydı tabii oyunlarda karşılığını verdi.Gözüm direk Alex’i aradı anlayacağınız Alex’i canlı görmekte nasip oldu.Mersin İdman Yurdu taraftarıda susmuyordu tezahüratlar ediyordu ancak benim kulaklarım Fenerbahçe tribünlerindeydi ah orda olsam ses seda kalmazdı.
transferlerden başlayalım.Öncelikle Barcelona'dan Yaya Toure'yi alan M.City bu transfere tam 30.000.000 € ödemiş.İtalya ekibi İnter'in genç forveti Balotelli için ise 29.500.000 €,Valencia'dan David Silva için ise 28.750.000 € ödemişler.A.Villa'dan James Milner için 22.000.000 € ve Lazio'dan Kolarov için 22.700.000 € ödemişler.Yine uçuk paralar.Yine büyük yıldızlar.O sezon 41.550.000 € gelir elde edilirken 182.450.000 € gider var yani arada 140.900.000 € gibi uçuk bir rakam var.Peki ya Başarı ? Premier Lig'de 38 maçta 71 puan toplayan City ligi 3.sırada bitirmiş.Aslında hedefe yaklaşıyorlar ancak başarı yok.Uefa Avrupa Liginde son 16 ya kalırlarken Lig Kupasında 3.tur oynamışlar ve o sezon FA Cup'da Stoke City ile oynadıkları finali 1-0 kazanıp kupanın sahibi olmuşlar.Evet City için 10/11 sezonuda geride kaldı ;
